Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için geldiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde Dünya Hükümetleri Zirvesi’ne katılıyor.
Dubai’de düzenlenen ‘Dünya Hükümetleri Zirvesi’nde konuşan Erdoğan, “Dünya nasıl beşten büyükse, daha adil bir dünya da mümkündür.” İsrail’in saldırılarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, “İsrail kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakıp 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir.”
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
’18. ZAFERİMİZİ ELDE EDECEĞİZ’: Çevremizde devam eden çatışmalara, göç baskısına ve terör hareketlerine rağmen yolumuzdan sapmadan bu güne geldik. Geçen yılki depremlerde 53 binden fazla canımızı kaybettik. 31 binin üzerinde konutu depremzedelere teslim ettik. Her ay 12-20 bin, yılsonuna kadar ise 200 bin konutun teslimini hedefliyoruz. Yardımlarını esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.
Önümüze engeller ne kadar büyük olursa olsun hedeflerimize ulaşma kararlılığımızı sürdürdük. Okuduğumuz bir şiir yüzünden hapse girmemiz sonucu siyasi hayatımız bir süreliğine sekteye uğradı ama İstanbul’daki başarılarımız yeni kapılar açtı. 2001 yılında AK Partimizi kurduk. Sadece 15 ay sonra zirveye çıktık ve Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlendik. 21 yıldır milletimize hizmet ediyoruz. 17 seçim zaferini sığdırmayı başardık. 18’inci zaferimizi 31 Mart’ta elde edeceğiz. Çalışmalarımızı çok yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.
‘DAHA ADALETLİ BİR DÜNYA MÜMKÜN’: Nasıl ki dünya beşten büyükse, daha adil bir dünya da mümkün. Bütün insanların buna ihtiyacı var. Hedeflerimizden biri adil ve kalıcı barışı sağlamaktır. Dünyamız krizler ve çatışmalarla dolu bir alacakaranlık kuşağından geçiyor. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomiyi girdaba sürükledi. Biz her zaman barışın yanında olduk. Barış çabalarımız yoğunlaşacak.
FİLİSTİN MESAJI: Bugünkü krizin kaynağı Filistin topraklarının giderek artan işgalidir. İsrail katliam politikalarından vazgeçmiş değil. Sorunun kaynağını doğru tespit edemezsek çözüm bulamayız. İsrail bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Garantörlük dahil tüm sorumluluğu üstlenmeyi kabul ettiğimizi söyledik. Şu ana kadar Gazze’ye ulaştırılmak üzere bölgeye 34 bin ton insani yardım gönderdik. İnisiyatif alan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum. BM’de bunu kabul eden ülkelere şükranlarımı sunmak isterim.
İsrail kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı ve 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. 1967 sonlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi açıdan bütünleşmiş bir Filistin devleti kurulana kadar atılan her adım yarım kalacaktır. Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız.
‘BM MÜLTECİLER AJANSINI DESTEKLEYELİM’: Son dönemde Birleşmiş Milletler Filistin Mülteciler Ajansı’na yönelik artan prestijli suikastlardan üzüntü duyduğumuzu belirtmek isterim. “Vicdanlı ülkeleri Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarındaki 6 milyon mültecinin can damarı olan UNRWA’yı desteklemeye davet ediyorum.”
(HABER MERKEZİ)
