Romancı, gazeteci, anlatı bilimci, gösterge bilimci, düşünür, Orta Çağ meraklısı, tanınmış kültür gözlemcisi… Çağdaş düşünce, kültür ve edebiyat dünyamızın tartışmasız değerlerinden biri olan Umberto Eco, geride bıraktığı değerli bir eserle, 2016 yılında vefat etti.
Eco’nun metinleriyle ilk kez karşılaşacak okuyuculara onun çok yönlü üretimlerini yansıtacak kitapları okumalarını öneriyoruz. Bu eserlerden biri de ilk kez Türkçeye çevrilen Yapının Yokluğu adlı eseridir.
Bütünsel bir görünüm
Eco, Yapının Yokluğu’nda dilbilim alanındaki güncel araştırmaları, yapısalcılığın durumunu, göstergebilimin ele aldığı konuları geniş ve bütüncül bir perspektiften ele alıyor ve kendi kuramsal görüşlerini, kitapta ileri sürdüğü görüşlerle birlikte okuyucuya sunuyor. bugüne kadar bu alan.
Göstergebilim üzerine çalışmaları 1960’lı yıllarda başlayan Umberto Eco, kitle kültürü üzerine yaptığı çalışmalarda kültürel olguları incelemek için bir göstergeler kuramına ihtiyaç olduğunu görmüş ve böyle bir kuramın ilk formülasyonunu Yapının Yokluğu’nda gerçekleştirmiştir.
Sayfa: 605
Temel kavramlara farklı bakış açısı
Yirminci yüzyıl göstergebiliminin arkasındaki iki düşünür; Amerikalı pragmatik filozof Charles Sanders Peirce ve İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure’ün fikirlerini detaylandıran Eco, göstergebilimin temel kavramlarına genel bir bakış sunuyor: işaret, kod, mesaj, gönderen ve gönderilen.
Claude Lévi-Strauss ve Jacques Lacan arasındaki ontolojik yapısalcılık tartışmasından doğan Yapının Yokluğu, gösterge sistemlerinin süreksiz ve tarihsel doğasına büyük vurgu yapıyor.
Yazar Umberto Eco
Satış rekorları kıran roman: Gülün Adı
Umberto Eco’nun tüm zamanların en çok okunan kitabı, Orta Çağ’da Vatikan ve İtalya’da yaşanan siyasi çatışmalara ve anlaşmazlıklara odaklanırken, manastırda görev yapan rahiplerin gizemli ölümleri ve oraya giden Fransiskan, William ve Adso adlı ana karakterler. Bu cinayetlerin gizemini çözmek için manastıra. çevresinde gerçekleşir. Umberto Eco, 16 Şubat 2016’da Milano’da öldü.
Sayfa için iletişim:
